Aile ve Boşanma Hukuku

Aile, toplumun en temel yapı taşlarından biridir. Ancak zaman içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar, evlilik birliğinin sona ermesine yol açabilir. İşte tam bu noktada Aile ve Boşanma Hukuku devreye girerek tarafların haklarının korunması ve sürecin hukuki çerçevede yürütülmesini sağlar.
Boşanma davaları, sadece bir evliliğin sona ermesiyle sınırlı değildir; aynı zamanda mal paylaşımı, velayet, nafaka, soyadı değişikliği ve tazminat gibi pek çok konuyu da beraberinde getirir. Bu süreçlerin sağlıklı ve adil bir şekilde ilerleyebilmesi için uzman bir boşanma avukatından destek alınması büyük önem taşır.
Yurtdışı Boşanma Avukatı
Damar Hukuk Ofisi, sadece Türkiye’de değil, Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde yaşayan Türk vatandaşlarına da Aile ve Boşanma Hukuku kapsamında hizmet sunmaktadır. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları için boşanma süreci çok daha karmaşık bir hale gelebilmektedir. Çünkü yurtdışında gerçekleşen boşanma kararlarının Türkiye’de de geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfiz davalarının açılması gereklidir.
Yurtdışında yaşayan bir Türk vatandaşı boşansa bile, Türkiye Cumhuriyeti nezdinde evli görünmeye devam edebilir. Bu durum, ileride Türkiye’de yeniden evlenmek isteyen kişiler için ciddi hukuki sorunlar doğurabilir. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak adına yurtdışındaki boşanma kararının Türk mahkemelerinde tanınması şarttır.
Biz, Damar Hukuk olarak Almanya’daki ofisimiz sayesinde müvekkillerimizle birebir temas kuruyor, tüm belgeleri eksiksiz toplayarak Türkiye’deki süreçleri titizlikle yönetiyoruz. Yurtdışı Boşanma Avukatı hizmetimizle Avrupa’daki müvekkillerimizin mağduriyet yaşamadan boşanma işlemlerini tamamlamalarını sağlıyoruz. Özellikle Düsseldorf ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımıza yerel hukuk sistemine uygun, iki yönlü danışmanlık veriyoruz.
Boşanma Sürecinde Bilinmesi Gerekenler
Boşanma davaları, çekişmeli veya anlaşmalı olarak ikiye ayrılır. Anlaşmalı boşanmalarda tarafların tüm hususlarda mutabık kalması gerekirken, çekişmeli boşanmalarda mal paylaşımı, velayet gibi konular mahkeme kararı ile belirlenir.
Damar Hukuk Ofisi, her iki dava türünde de müvekkillerine en doğru stratejiyi sunar. Mahkemeye sunulacak dilekçelerin hazırlanmasından, duruşma sürecine kadar her adımda hukuki desteğimizle yanınızdayız.
Uluslararası Aile Hukuku ve Tanıma-Tenfiz
Yurtdışında alınan boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfiz davalarının açılması gerekir. Aksi takdirde, kişi Türkiye’de hala evli sayılabilir ve bu durum ileride yeni bir evlilik yapıldığında büyük sorunlara yol açabilir.
Damar Hukuk, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bu konuda mağduriyet yaşamaması için tüm süreci baştan sona yönetir. Düsseldorf ofisimiz aracılığıyla Almanya’daki müvekkillerimizle doğrudan iletişim halinde olarak işlemlerin hızla ve doğru biçimde tamamlanmasını sağlıyoruz.
Damar Hukuk Olarak Sunduğumuz Hizmetler
-
Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları
-
Velayet ve nafaka düzenlemeleri
-
Mal rejimi anlaşmaları ve mal paylaşımı davaları
-
Soyadı değişikliği
-
Tanıma ve tenfiz davaları
-
Yurtdışı boşanma işlemleri ve uluslararası evlilik davaları
Boşanma Hukuku: Evliliğin Hukuken Sona Ermesi
Boşanma, evlilik birliğinin çeşitli nedenlerle sona erdirilmesini ifade eder ve ciddi sonuçları olan bir hukuki süreçtir. Boşanma yalnızca duygusal bir ayrılık değildir; aynı zamanda mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka, tazminat gibi birçok hukuki sorumluluğu da beraberinde getirir. Türk hukuk sistemine göre boşanma davaları çekişmeli ve anlaşmalı olmak üzere iki farklı türde yürütülür. Anlaşmalı boşanma, tarafların tüm hususlarda uzlaşmaya varmasıyla kolay ve hızlı bir süreçtir. Ancak çekişmeli boşanma davaları, aldatma, şiddet, terk, geçimsizlik gibi nedenlerle açılır ve daha karmaşık, uzun süren, yorucu bir sürece dönüşebilir.
Bu süreçte eşler çoğu zaman duygusal çöküntü yaşarken, aynı zamanda maddi ve manevi haklarını da gözetmek zorunda kalırlar. Hukuki bilgi eksikliği ya da yanlış yönlendirme, taraflardan birinin ciddi hak kayıplarına uğramasına yol açabilir. Bu nedenle boşanma sürecinin en başından itibaren deneyimli bir boşanma avukatıyla çalışmak büyük önem arz eder.
Velayet ve Çocuğun Üstün Yararı
Boşanma davalarında en hassas konuların başında çocukların velayeti gelir. Velayet; çocuğun bakımı, eğitimi, korunması ve temsili gibi hak ve sorumlulukları kapsar. Türk Medeni Kanunu çocuğun üstün yararını esas alır ve hangi tarafın bu yararı daha iyi koruyabileceğine bakar. Bu değerlendirme yapılırken tarafların ekonomik ve sosyal durumu, yaşam tarzı, çocuğun yaşı, eğitimi, fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları dikkate alınır.
Velayet hakkı çoğu zaman anneye verilse de, bu durum her olayın özelinde değerlendirilir. Ayrıca velayet hakkı bir tarafa verilse bile diğer tarafla çocuk arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekir. İyi niyetli, çocuğun yararını önceleyen bir hukuki düzenleme yapılmazsa, çocuk ve ebeveyn arasında duygusal kopukluklar oluşabilir. Bu yüzden velayet süreçlerinde uzman avukatlar ve çocuk psikolojisini bilen uzmanlar eşliğinde ilerlenmesi, hem çocuğun hem ebeveynin geleceği açısından önemlidir.
Mal Rejimi ve Paylaşım Süreci
Evlilik süresince edinilen malların boşanma sonrasında nasıl paylaşılacağı, tarafların mal rejimi seçimine göre belirlenir. En yaygın mal rejimi türü, yasal olarak kabul edilen “edinilmiş mallara katılma” rejimidir. Bu rejime göre, evlilik süresince elde edilen gelirler, taşınır ve taşınmaz mallar, sosyal güvenlik birikimleri gibi kazanımlar eşit olarak paylaşılır. Ancak bazı durumlarda taraflar, evlilik öncesinde mal ayrılığı ya da başka bir özel mal rejimi sözleşmesi yapmış olabilirler. Bu sözleşmelerin geçerliliği, kapsamı ve uygulama biçimi, boşanma sonrası hakların belirlenmesinde belirleyici rol oynar.
Mal paylaşımı süreci çoğu zaman boşanma davasından bağımsız yürütülür. Bu nedenle boşanma davası kesinleşmiş olsa bile, mal rejiminin tasfiyesi için ayrıca dava açmak gerekebilir. Damar Hukuk olarak, hem boşanma süreci hem de sonrasında ortaya çıkacak mal rejimi davalarında müvekkillerimizin menfaatlerini en üst düzeyde koruyoruz.
Nafaka Davaları ve Tazminat Talepleri
Nafaka, boşanma sonrası tarafların ekonomik denge içinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için düzenlenen bir hukuki yükümlülüktür. Tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları en yaygın nafaka türleridir. Tedbir nafakası boşanma davası süresince geçici bir önlem olarak verilirken, yoksulluk nafakası boşanma sonrası ekonomik açıdan zayıf kalan eş lehine hükmedilir. İştirak nafakası ise çocuğun bakım, eğitim ve diğer giderlerinin karşılanması amacıyla velayet hakkına sahip olmayan eşten talep edilir. Ayrıca boşanma sürecinde manevi olarak zarar gören tarafın, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunma hakkı da vardır.
Nafaka ve tazminat davaları hem hukuki hem duygusal açıdan karmaşıktır. Bu süreçte tarafların ekonomik beyanları, yaşam tarzları, sosyal durumları gibi pek çok faktör göz önüne alınarak hakkaniyetli kararlar verilir. Ancak bu kararların sağlıklı verilebilmesi, etkin bir hukuki temsil ile mümkündür.
Tanıma ve Tenfiz Davalarının Önemi
Yurtdışında alınan boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli hale gelmesi için açılan tanıma ve tenfiz davaları, prosedür ve şekil şartlarına büyük ölçüde bağlıdır. Yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması, Türk kamu düzenine aykırı olmaması ve usule uygun tebligat yapılmış olması gibi şartlar aranır. Davanın açılması, duruşma süreçleri, noter tasdikli belgelerin çevirisi gibi işlemler profesyonel takip gerektirir. Damar Hukuk olarak bu süreci baştan sona sizin adınıza yönetiyor, hem Türkiye’de hem yurtdışında geçerli, hukuka uygun sonuçlar alıyoruz.