Genel

Müteselsil Kefil Oldun, İcra Sana Geldi! Yurt Dışında Bile Olsan Borçtan Sorumlusun

Müteselsil Kefil Oldun, İcra Sana Geldi! Yurt Dışında Bile Olsan Borçtan Sorumlusun

Kefaletin Sorumluluğu ve Gerçek Hayatla Teması

Kefil olmak, birçok kişi tarafından yalnızca “imza atmak” olarak algılanır. Oysa özellikle müteselsil kefil sıfatıyla atılan bir imza, ciddi bir yükler. Hele ki bu kefalet Türkiye’de verilmiş ve siz Almanya gibi bir ülkede yaşıyorsanız, icra takibi size sürpriz olarak ulaşabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, yurt dışında olmanız, borçtan kurtulmanızı sağlamaz.

Bu yazıda, müteselsil kefaletin ne olduğunu, ne tür riskler doğurduğunu, icra takibi durumunda hangi yollarla savunma yapılabileceğini ve yurtdışından nasıl müdahale edilebileceğini detaylı şekilde ele alıyoruz.


Müteselsil Kefil Nedir?

Müteselsil kefil, diğer adıyla zincirleme kefil, borçluyla birlikte aynı borçtan birlikte ve ayrı ayrı sorumlu olan kişidir. Türk Borçlar Kanunu’na göre eğer kefalet sözleşmesinde açıkça “müteselsil” ibaresi varsa, alacaklı borçluya başvurmadan doğrudan kefilden alacağını tahsil edebilir.

Bu tür kefalet, adi kefaletten çok daha ağır sonuçlar doğurur. Çünkü borçlu temerrüde düşmese bile, alacaklı icra işlemini önce size yöneltebilir. Hatta siz yurtdışında olsanız bile, Türkiye’deki malvarlıklarınıza haciz uygulanabilir.

Müteselsil Kefaletin Özellikleri

Müteselsil kefaletin uygulamadaki en temel özellikleri şunlardır:

  • Doğrudan takip edilebilirlik: Alacaklı, borçluyu beklemeksizin kefilden tahsil yoluna gidebilir.
  • İcra işlemleri için ön koşul aranmaz: Kefil, borçludan önce icra tehdidi altına girebilir.
  • Haciz işlemleri başlatılabilir: Taşınmaz, banka hesabı, araç gibi varlıklara el konulabilir.

Bunlar göz önüne alındığında, müteselsil kefil olan bir kişinin tıpkı borçlu gibi hareket etmesi gerektiği ortaya çıkar. Varlığını korumak isteyen bir kefil, süreci yakından takip etmelidir.

Yurtdışında Yaşayan Kefil Açısından Riskler

Yurt dışında yaşayan bir kefilin en büyük riski, geç tebligat alması ve dolayısıyla itiraz sürelerini kaçırmasıdır. Türkiye’de başlayan bir icra takibi size resmi yollarla ulaşana kadar geçen süre, bazen hukuki haklarınızı kaybetmenize neden olabilir.

Örneğin ödeme emri tebliğ edildikten sonra, 7 gün içinde itiraz etmezseniz borç kesinleşir ve haciz süreci başlar. Eğer bu tebligatı fark etmediyseniz, icra müdürlüğü mallarınıza doğrudan el koyabilir. Bu durumun önüne geçmek için vekil tayin etmek büyük önem taşır.

İcra Takibi Süreci Nasıl Başlar ve Devam Eder?

Bir alacaklının borçluya karşı başlattığı icra takibi, aynı zamanda müteselsil kefile de yöneltilebilir. Süreç şu şekilde işler:

  1. Alacaklı icra müdürlüğüne başvurur ve kefile ödeme emri gönderilir.
  2. Ödeme emri, kefile ulaştıktan sonra 7 gün içinde itiraz edilmelidir.
  3. İtiraz edilmezse, borç kesinleşir ve haciz işlemi başlatılır.
  4. Haciz işlemi için ayrıca dava açmaya gerek yoktur.

Kefil, bu süreci yönetebilmek için ya kendisi Türkiye’ye gelmeli ya da bir

Örnek Senaryo

Durum Gelişme Sonuç
Hasan Bey Almanya’da yaşıyor, 5 yıl önce kardeşinin kredisinde kefil olmuştu. Kardeşi borcunu ödemedi, banka doğrudan Hasan Bey’e icra takibi başlattı. Hasan Bey tebligatı geç fark etti, itiraz süresini kaçırdı, Türkiye’deki evi haczedildi.
Fatma Hanım Almanya’dan vekaletle avukata yetki verdi. İcra takibine 7 gün içinde itiraz edildi. Dava zaman kazandırdı, kardeşi borcun tamamını ödedi, haciz işlemi durduruldu.

İtiraz Hakkı ve Vekil Atamanın Önemi

İtiraz hakkı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür. Bu sürede itiraz edilirse, takip durur ve alacaklı dava açmak zorunda kalır. Bu da kefile zaman kazandırır. Ancak süre geçirilirse, takip kesinleşir ve haciz işlemine geçilir.

Bu nedenle, yurtdışında bulunan kişiler için en güvenli yol, Türkiye’de bir tir. Avukatlar tüm icra evraklarını takip eder, sürelere riayet eder ve gerektiğinde borçluyla temasa geçerek sorunun çözümünü sağlar.

Hangi Mal Varlıklarına Haciz Konulabilir?

Kefil olarak icra takibi size yöneltilirse, Türkiye’deki aşağıdaki malvarlıklarınıza haciz konulabilir:

  • Tapulu taşınmazlar (ev, arsa, tarla)
  • Banka hesapları
  • Aracınız varsa trafik tescili üzerine haciz şerhi konulabilir
  • Maaş ve emekli aylığı kısmen hacze konu olabilir

Bunlara karşı önlem almak için sürecin başında tedbirli davranılmalı, itiraz ve uzlaşma yolları kullanılmalıdır.

Kefilin Ödeme Yapması Halinde Rücu (Geri Alma) Hakkı

Kefil, borcu ödedikten sonra borçluya rücu edebilir. Yani yaptığı ödeme için borçluya karşı alacaklı konumuna geçer. Bu durumda:

  • Ödeme dekontu ve kefalet sözleşmesiyle ispat sağlanır.
  • Borçluya karşı açılabilir.
  • Bu dava Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülür.

Ancak borçlu ödeme gücüne sahip değilse, bu hak teorik kalabilir. Yine de kefilin yaptığı ödeme boşa gitmiş sayılmaz; yasal zeminle tahsil hakkı mevcuttur.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Müteselsil kefil oldum, borç ödenmedi. Borç doğrudan bana mı gelir?

Evet. Alacaklı, borçluyu beklemeden doğrudan size icra takibi başlatabilir.

İcra takibini geç fark ettim. Hâlâ itiraz edebilir miyim?

Tebligat usulsüzse, sürenin yeniden başlatılması mümkündür. Avukatla inceleyin.

Yurtdışından vekâlet verebilir miyim?

Evet. Konsolosluk üzerinden düzenlenen vekâletle Türkiye’deki avukata yetki verebilirsiniz.

Borcu ödedim. Şimdi ne olacak?

Borçluya karşı alacak davası açabilirsiniz. Rücu hakkınız doğmuştur.

Türkiye’de malvarlığım yok. Buna rağmen icra gelir mi?

Mal beyanı istenebilir. Ayrıca yurtdışı varlık araştırması özel durumlarda mümkündür.

Bu makale, “müteselsil kefil” olarak yurt dışında yaşayan kişilerin borç sorumluluklarını ve icra sürecine karşı nasıl önlem alabileceklerini açıklamak amacıyla hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir