Türkiye’de Yatırım Yaptın Ama Şirket İflas Etti! Paranı Nasıl Kurtarırsın?

Yurt dışında yaşayan bir yatırımcı olarak Türkiye’deki şirketlere ortaklık, kredi verme ya da hizmet satışı gibi yollarla yatırım yapmış olabilirsiniz. Ancak bu tür ticari girişimlerde en büyük risklerden biri, şirketin iflas etmesi durumudur. Özellikle Almanya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan gurbetçiler, bu tür süreçlerde sıklıkla bilgi eksikliği nedeniyle mağdur olmaktadır. Peki, Türkiye’de yatırım yaptığınız şirket iflas ederse ne olur? Paranıza ne olur? Hakkınızı nasıl arayabilirsiniz?

Bu makalede, Türkiye’deki iflas süreci hakkında halkın anlayabileceği, sade ancak akademik temelli bir dille detaylı bilgi sunacağız. Amacımız, özellikle yurtdışında yaşayan yatırımcıların ve alacaklıların, Türkiye’deki iflas hukukunu doğru anlamasını sağlamak ve yasal haklarını nasıl kullanabileceklerini göstermektir.

İflas Nedir? Türkiye’deki Hukuki Tanımı ve Süreci

İflas, bir borçlunun borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmesi ve bu durumun mahkeme kararıyla tescil edilmesidir. Türkiye’de iflas, İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümlerine göre yürütülür. Özellikle ticaret siciline kayıtlı tacirler, sermaye şirketleri ve kooperatifler gibi kurumlar iflas sürecine tabi olabilir.

İflas süreci, borçlunun kendisi veya alacaklısı tarafından mahkemeye başvurarak başlatılabilir. Mahkeme, borçlunun gerçekten borçlarını ödeyemez durumda olup olmadığını değerlendirir. Şirketin aktifleri pasiflerini karşılamıyorsa, mahkeme iflas kararı verir ve iflas masası kurulur.

İflas Masası Nedir? Alacaklı Açısından Önemi

İflas masası, iflas eden şirketin tüm malvarlığının toplandığı ve yönetildiği hukuki yapıdır. Bu masa, iflas idaresi tarafından yönetilir. Alacaklılar, iflas masasına alacaklarını bildirerek kayıt altına alınırlar. Alacağın ispatı ve zamanında bildirilmesi bu süreçte büyük önem taşır.

Özellikle yurtdışında yaşayan alacaklılar için bu süreç karmaşık olabilir. Ancak doğru zamanda yapılan başvuru ve belgelerle alacaklı olarak masada yer almak mümkündür. Masaya kaydolmayan alacaklılar, tasfiye sürecinde hak kaybı yaşarlar.

Alacak Bildirimi Süresi: 1 Ay Kuralı

İflas ilanının Resmî Gazete ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmasının ardından alacaklıların bir ay içinde alacaklarını iflas masasına bildirmeleri gerekir. Bu süre geçtikten sonra bildirim yapılsa dahi, alacak öncelikli listeye alınmaz ve geç bildirimin kabulü tamamen tasfiye memurlarının takdirindedir.

Yurtdışında yaşayan alacaklılar için bu süre, pratikte çok kısa olabilir. Bu nedenle Türkiye’deki bir avukata vekâlet verilerek sürecin etkin ve zamanında yürütülmesi büyük önem taşır.

Almanya’da Yaşayan Bir Yatırımcının Durumu

Senaryo: Mehmet Bey Almanya’da yaşayan bir gurbetçidir. Türkiye’de kurulu bir teknoloji şirketine 2023 yılında 500.000 TL yatırım yapmıştır. 2025 yılında bu şirket iflas etti. Mehmet Bey iflas ilanını tesadüfen sosyal medyada gördü. Ancak Resmî Gazete ilanı üzerinden 40 gün geçmişti. Dolayısıyla, yasal bir aylık süreyi kaçırmış oldu.

Bu durumda Mehmet Bey ne yapabilir? Eğer hızlı davranıp bir itiraz dilekçesi ile geç bildirimin gerekçesini sunarsa, tasfiye memurları alacağı kayıt altına alabilir. Ancak hiçbir işlem yapmazsa, Mehmet Bey’in alacağı iflas tasfiyesinden yararlanamayacak hale gelir.

İflasın Hukuki Sonuçları ve Alacaklıların Sıralaması

İflasla birlikte şirketin tüm malvarlığı dondurulur ve satışa çıkarılır. Bu süreçte alacaklılar kendi aralarında sıralamaya tabi tutulur. Öncelikli alacaklar (vergi borcu, işçi maaşları vs.) ilk sırada yer alırken, genel alacaklılar daha sonra pay alır. Eğer masada malvarlığı yetersizse, tüm alacaklılara ödeme yapılamaz.

Bu nedenle yurtdışındaki yatırımcıların, hem alacaklarını ispat edecek belgeleri hazırlaması hem de süreci bir avukat aracılığıyla izlemesi şarttır.